yazarımız auxiliary condition'dan author ve peşinde sürüklediği kitleyi kızdıracak bir analiz...
author yeni kitabının reklamını yapmak için ekşi den ayrıldı
bazı insanlar çok uyanık olur. veya kendini öyle hisseder. sözlük yazarı olan author karakteri de bunlardan biri...
sudan sebeplerden dolayı, senelerce emek harcanan yazar hesabının bir anda kapatıldığına inanıyor musunuz?
yaşanılanlar size de garip gelmiyor mu? Özel mesajla gönderilen penis resmi, linç kültürü eleştirisi vs. ve bomm.
lafı uzatmaya gerek yok. author yeni çıkacak kitabı için reklam yapma peşinde. Senelerdir ekmeğini yediği, kum yığını gibi peşinden sürüklediği ekşi yazarları artık ona yetmiyor. büyük oynamaya karar verdi.
başta uludağ sözlük olmak üzere, itü sözlük, lafmacun.org’a kadar bir sürü platforma mavi boncuk dağıtıp, “size de yazarım, ona da yazarım, sana da veririm.” tarzında hareket etmesinin sebebi tamamen duygusal. kitap satışları yönünde.
ekşi yönetimine yakın kaynaklardan alınan bilgiler de bunu doğruluyor. bu adam işini biliyor doğrusu... zaten ekşi’den anlamsız bir insan topluluğu peşinde. diğer sözlüklerden de sürüye ne kadar boş beleş insan katarsam kardır diyor içinden…
magazin programlarında olduğu gibi. hani bazı sanatçılar “biz şöyle fakirdik, böyle yoksulduk.” edebiyatı yapar ya ekran karşısında. bazı embesiller de adama acıyıp bağrına basmak ister. işte author’un yaptığı mağdur kişilik betimlemesi aynı derecede ucuzluk kokuyor.
işin ilginç yanı da, peşinde sözlükten sözlüğe koşturan geri zekalılar tereddüt bile etmeden bu zokayı yutuyor. Pes doğrusu. Vallahi de pesss billahi de pes.
auxiliary condition-sozlukmagazine.blogspot.com
Kayıtlar
evet olabilir.
YanıtlaSilAytemizsictiktan sonra, caresizlik icinde sivama bölümüne gecmis olduguna sahit oluyoruz eksi sözlügün anlasildigi gibi.
YanıtlaSilempati kurmamak da elde degil ama.
authorun actigi, gitgide daha da kocamanlasan boslugun kiclarinda tutusan yanginla ayni orantida büyümesi gayet tabi.
... Devamı
bir yazarin istedigi yerde yazabilme, at kosturabilme özgürlügünü "mavi boncuk dagitmak", "ona da vermek buna da vermek" olarak yorumlanmis olmasi da tam eksi sözlügün sansürsüz, özgürce yazabilmek hakkindaki düsüncelerini, anlayisini özetleyen benzetmeler olmus.
hani sevgilisinin kendisini terk etmis olmasini hazmedemeyen tipler vardir ya, kendini avutmak, temize cikarmak icin, aylar sonra bile olsa kicindan binbir bahane, iftira vs sicarlar, aynen öyle bir ex sevgilinin girisimlerine benzetmeye basladim ben özetle bu eksi sözlügün girisimlerini artik.
simdi bundan bir sonraki adim authorun kapisina dayanip pencerenin demirlerine tirmanmak, kendilerini authorun arabasinin önüne atmak gibi bi girisim olabilir mesela.
hayir bunlari defalarca yasamis, belali sevgililerden yaka silkmis biri olarak emin konusabiliyorum böyle, gidisat onu gösteriyor cünkü.
ama iste kapiya gelip yalvarmak da ise yaramiyor ne yazik ki.
insanin kendisini ortalik yerde bu durumlara düsürmesi fazlasiyla itici maalesef ve bu zamana kadar ciddiye alanlarin da saygisini yitirmekle sonuclaniyor.
author mu? authorun durumunu söyle özetleyebiliriz:
siz pencerenin demirlerine tirmanip, kendinizi yirtarken, o icerde coktan yeni fuckbuddysini yataga atmis, catir catir sevisiyor aslinda.
iplemek bi yana, sevismeye yarida kesmeyi bile aklina getirmiyor, yatagindaki yeni sevgilisiyle hem sevisiyor hem kiciyla gülüyor disardaki salagin durumuna.
neyse iste..
lafi da acilmisken, buradan bütün eski sevgililerime selam etmeyi de ihmal etmek istemiyorum.
hepinizi öptüm canlarim